Ad-Soyad: Cameron DİAZ
Dün Cameron için mükemmel bir gündü.Ajanlık yine başa düşmüştü onun için. Ne kadar müzik eğitmeni olsa da yinede böyle işler yapmak zorundaydı.Bir sürü kötü adam ve onların işini bitirmek için uzun yorucu bir gün.İşimi seviyordu... ne kadar yorucu ve aynı zamanda tehlikeli olsada her şeye rağmen bu işi yapmak bir harika diyebilim. Cameron hala uyuyordu. Lucy yavaşca Camero'nun yanına yaklaşıtı ve yatağın oturdu önce sessizce onu uyandırmayı denedi ama bu başrılı olmadı sonra da avazı çıktığı kadar Cameron die bağırdı. Cameron birden yerinden fırladı ve;"Ne... ne oluyor yoksa yine kötü adamlarmı"lucy;" Hadi Cameron bu kadar uyumak yeter kalk"
Cameron yerinden kalktı ve "tamam da bu kadar bağırmaya ne gerek vardı sesizce uyandırabilirdin..." Lucy Camerona şöyle bir baktı bu bakışlar zaten herşeyi anlatıyordu. Bu gülünç bir durumdu zaten sesizce uyandırmaya çalıştı ama başaramadığı için bu yolu denedi.Artık Cameron kalkmıştı.Lucy odasından çıkartarak üstünü giyindi.Bugün kendini nedense iyi hissediyordu o uğurlu olduğuna inandığı bluzunu giydi. Bu bluzu sadece kendini iyi hissettiğinde giyiyordu.Ve bugün de o günlerden biriydi.Daha çabuk olmalıydı çünkü dersine geç kalmak üzereydi. Aceleyle kahvaltı bile yapmadan ağzına bir kaç zeytin sıkıştırıp rüzgar gibi evden çıktı.Arabasına bindi...Sanki arabayı sürmüyor uçuruyordu. Sonunda okula varmıştı,sınıfın kapısından girdi,herkese slm vererek yerine oturdu.Ve sınıfa baktı... Ne olmuştu sizce? Sınıfta kimse yoktu...Çünkü bugün cumartesiydi.Sınıftan çıktı ve arabasına bindi eve doğru ilerliyordu, ışıklarda durdu yanından hızla bir çocuk geçti.O bir kapkaççıydı ona bakıyorken yeşil yandığını farketmemiş ve birden bir gürültü olmuştu. işte ne olduysa o zaman oldu, arkadan bir araba gelip Camero'nun arabasına çarpmıştı. Bu sinirli haline birde bu eklendi üstelik kapkaççıyı da yakalıyamamıştı.Uğurlu olduğuna inandığı bluzu bugün gününde değildi galiba.Arabadan dışarı çıkıp kenendisine çarpan arabanın yanına doğru ilerledi.İçinden kim çıktı dersiniz...15 yaşındayken peşinden koşan ve bir türlü onu sevmediğini inandıramayan Drake'ydi. Bu iğrenç bir şey çünkü o çocuk tam bir sülüktü... Sırf Cameronu sevdiğinden Camero'nun gittği müzik kurslarına gidiyordu...Öyle iğrenç çalıyor ve söylüyordu ki adete herkese eziyet çektiriyordu.Ayrıca çok zengindi.Tabi bu Cameron için bir şey değiştirmiyordu.Halbuki arabadan çıkışı ve yanına doğru ilerleyişi hiç o eski günlerdeki tavırlarına benzemiyordu tam bir beyfendiydi.Camero'nun ağzı açıkta kalmıştı sanki, kafasını sallayarak" kendine gel Cameron o hala eski Drake bu tavırları seni kandırmasın"
"Aman tanrım! bu bir kabus olmalı inanamıyorum." Drake de oldukça şaşırmıştı. Cameron şöyle bir baktıktan sonra;"Önemli değil özür dilemenize gerek yok güle güle" Drake de neye uğradığını şaşırmıştı.Bir anda aşık olduğu kızı buldu birden de kaybetti. Bir dur bile diyemeden fırtına gibi arabaya binip gitti... Bu onun için bir şey farketmiyordu. 3 yıl peşinden koşmuştu yine koşardı. Sonra pis bir gülümsemeyle"Seni çok sevdiğimi biliyorsun, peşini bırakmicam bunu unutma"
Cameron sonunda eve gelebilmişti. Yine hiç birşey söylemeden yine fırtına gibi eve girdi ve yukura çıktı. Yatğa kendini attı ve içinden şunları düşünmeye başladı "Bu inanılmaz birşey nasıl bu kadar değişebildi? eskiden inatçıydı, salaktı ve sütün tekiydi..." durup öylece düşünüyordu aslında onun bu hali hoşuna gitmişti.Galiba yine uğurlu bluzu yapmıştı yapıcağını geç oldu biraz ama... Cameron gitarını eline alarak 15 yaşındayken en çok sevdiği şarkıyı söylemeye başlamıştı.Cameron kabul etmiyordu ama galiba Drake den hoşlanmıştı o zamanlar bunun olması imkansızdı ama... artık öyle değil.Sonra içeriye Lucy geldi herşeyi oldukça merak ediyordu Camero'nun yanına oturdu ve; "Neler olduğunu anlatabilirmisin" Lucy onun liseden beri arkadaşıydı. Tabiki de anlatcaktı...Cameron lucy bakarak "hiç birşey olmadı" Lucy Cameron'a öyle bir baktı ki sanki anlatmassam ölüceksin gibi bir duygu verdi. Cameron;"Tamam tamam... bugün Drake 'yi gördüm" Lucy;"neee! nasıl? nerde? niçin?" Cameron ;"Hey hey dur biraz soluklan" Lucy; "Nasıl böyle sakin davranabiliyorsun anlamıyorum sen onu her gördüğünde çılgına dönerdin ne oldu da böyle konuşuyorsun" Cameron;"Bilmiyorum ama galiba..."Lucy;"galiba ne "Cameron;"hoşlandım işte ondan bilmiyorum "Lucy'nin bakışları Cameronu korkutuyordu Cameron;"Ne bana neden öyle bakıyorsun Lucy beni korkutuyosun" Lucy ;" Senin aklın yerindemi?" öylece bakışırken bir den kapı çaldı. Lucy aşağı inip kapıya açtı o anda Cameron da merdivenlerden aşağı iniyordu...
Drake, elinde bir çiçek le masumca bakıyordu. Lucy ve Cameron birbirlerine bakarak "AMAN TANRIM!" Lucy kapıyı Drake'nin yüzüne kapattı o şaşkınlıkla ne yaptığını bilmiyordu. Sonra Lucy biraz bekledikten sonra yeniden açtı kapıyı. Drake;"İçeri almıcakmısınız?" Lucy biraz baktıktan sonra "he... evet tabi buyrun" Lucy de gözlerine inanamamıştı bir insan bu kadar değişebilirmiydi? kimseden ses çıkmıyordu Lucy Cameron'a "Benimle mutfağa gelirmisin? kahve yapmama yardım edersin." Cameron;"tabi"
Lucy;"Bu kim?" Cameron;"Drake..." Lucy; "Gözlerime inanamıyorum vay canına" Cameron;"Sana söylemiştim" tabi bunları konuşurken aynı zamanda da kahveyi yapıyorlardı. Cameron;"Oldu hadi daha fazla şüphelenmeden gidelim" dedikten sonra içeri girdiler. Kahvelerini içtiler. Tam bir komediydi aynı anda içip aynı anda da fincanları masaya koyuyorlardı Drake biraz daha oturduktan sonra "Ben artık kalkıyim geç oldu" Cameron; "Ben de seni uğurliyim, Lucycim senin kalkmana gerek yok" Cameron Drake'yle beraber kapının önüne çıktı. Sonrada konuşmaya başladılar
Cameron;"Neden geldin?"
Drake;"Sence"
Cameron;"Benim içinmi?"
Drake;"Evet senin için... sus sözümü kesme ben seni... seni hala çok seviyorum Cameron sen beni yine reddedebilirsin ama şunu unutmaki ben seni sonsuza dek sevicem..."
Cameron;"hayır bu sefer reddetmicem bende seni... sen çok seviyorum..."